Mesnevi (Mevlana)
Mesnevi, Mevlana’nın 6 ciltlik eseridir. Mesnevi’yi Hüsameddin Çelebi’nin isteği üzerine yazmıştır. Katibi Hüsameddin Çelebi’nin söylediğine göre, Mevlana, Mesnevi beyitlerini Meram’da gezerken, otururken, yürürken, hatta semâ ederken söylermiş. Çelebi Hüsameddin de yazarmış.
Mesnevi’nin dili Farsça‘dır. Halen Mevlana Müzesi‘nde teşhirde bulunan 1278 tarihli, elde bulunulan en eski Mesnevi nüshasına göre beyit sayısı 25618 dir. Mesnevi’nin Vezni: Fâ i lâ tün – fâ i lâ tün – fâ i lün ‘dür. Mevlana 6 ciltlik Mesnevi’sinde tasavvufi fikir ve düşüncelerini, birbirine eklenmiş hikayeler halinde anlatmaktadır.
Mesnevî; çok yönlü, zengin bir eserdir. Muhtevasında; tefsir, hadis, fıkıh, kelam, tasavvuf, tarih, tıp gibi ilimlere ait konular, zamanın örf ve âdetlerine dair bilgi ve birçok hikâye mevcuttur. Bazı hikâyeler; Kelîle ve Dimne, Ferîdüddîn-i Attâr’ın Esrâr-Nâme ve İlâhî-Nâme’si, Salebî’nin Kısasu’l-Enbiyâ’sı, Gazzâlî’nin İhyâu Ulûmi’d-Dîn’i, Şems’in Makâlât’ı gibi eserlerden alınmıştır. Az sayıda hikâye de halk arasında söylenilen anonim türdendir.
Mevlâna, bu eserde; gerçek bir rehber olarak iyi ve kötü, doğru ve yanlış karşılaştırması ile sebep-sonuç ilişkisi içinde eğitici niteliğini gösterir. Bu mukayeseler; melek-şeytan, adalet-zulüm, alçak gönüllülük-kibir, doğruluk-hile ve yalan, cömertlik-cimrilik, çalışmak-tembellik, kanaat-hırs, başkalarının kusurlarıyla uğraşmak-hoşgörü, öfke/acele-sabır gibi onlarca konuya dairdir.
Mesnevî adını, eserine bizzat Mevlâna vermiştir. Aslında mesnevî, doğu edebiyatlarında; her beyti kendi arasında kafiyeli, aynı vezinle yazılmış manzumelere verilen ortak bir isimdir. Ancak Mevlâna’nın ölümsüz eseri yazıldıktan sonra, mesnevî denilince; ilk olarak onun altı ciltlik bir hazine olan ve Mesnevî-i Şerîf veya Mesnevî-i Manevî gibi isimlerle anılan eseri hatırlanmaktadır.
Mesneviden İnciler
- Gerçekten de gönülden gönle pencere vardır..!
İki insan birbirine gönülden bağlanınca, artık onlar, birbirinden ayrı değillerdir..! Bedenleri birbirinden uzak düşse de, gönüller beraberdir..! - Sabır; ağrıları dindiren acı bir ot gibidir. Hem can yakar hem de tedavi eder.
- Topraktan geldik, toprağa gideceğiz. Mühim olan; çamurlaşmamak…
- Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun…
- Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın…!
- Her şey, neye layıksa ona dönüşür.
- Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun. Kusuru örtmeyi marifet edin! İşte o zaman kusursuz olursun…!
- Bazen halimize Melek’ler imrenir… Bazen de halimizden Şeytan bile iğrenir ..!
- Dost ise.. Düşünme ver ömrünü gitsin.. Dost değilse… Hiç bekletme yol ver gitsin..
- Hazırlayan: Feyzanur KÖSE