“HAYAT; İMAN VE CİHATTIR’
Bu bütün doğrularımı bir kenara koyduğum ve sessizliğimde kaybolduğumdur…
Öyle sermestem ki idrak etmezsem dünya nedir?
Ben kimim saki olan kimdir mey ü sahba nedir?
Fuzuli
dünya nedir?asıl olan nedir?insan nerededir?..
Dünyayı betimlemek istiyorum yine kalemimi divitine batırdığım anda zihnimde buğulanmalar oluyordu. Masmavi gökkube’nin altındaki insanlar kaybolmuştu sanki, bir ses bir görüntü bir anı… Sadece bembeyaz güvercinlerin uçarken kanatlarından dökülen inciler vardı zihnimde.Neydi bu? Bir rüya mı? Rüyadan uyanış mı? Ya da hayallere daldığım mı? Mürekkebimin kağıdıma damlamasıyla açıldı. Gözlerim ve hayat başladı yine tüm karmaşasına ve içinden çıkılmazlıklarına kafa tutarak.
İyiyle kötüyü ayırt ettiğimizde başlar belki de hayat. Bütün iyileri bir kenara ve bütün kötüleri bir kenara koyduğunda başlar belki de karmaşa.Sıkıntılarından kurtulamadığın için hayat sıkıcıdır belki de fakat her bedenin bir ruhu vardır ve her ruhun bir derecesi vardır insanın tecrübeleriyle ruhunun dereceleri şekillenir. Çünkü bir ruhun kemal derecesi, yaşamaktan duyduğu sıkıntının derecesiyle doğru orantılıdır.
Ruhu şekillendirmek ve derecelendirmek insanın elindedir. Şunu unutmamak gerekir ki ” müminin iki yüreği vardır, biri kanar diğeri sabreder” işte o sabrettiğiniz yüreğinizle ruhunuz şekillenir kemal derecesine ulaşır zira sadece kanayan yüreğinizi ortaya koyarsanız kaybedersiniz bundandır ki iki yüreğinizi de ortaya koymalısınız.Sabreden yüreğiniz daim olsun…
Hülasa-i kelam aslında koskoca bir varoluş hikayesidir bizimkisi.Tüm yanlışlarıyla tüm doğrularıyla. Bu durumun izahı şudur ki bu hayat koşturmasının içinde kendi hayatımızı devam ettirebilmek ve insanlara faydalı olabilmek için çalışırız. Allah namına alır Allah namına verir Allah namına işleriz…Çünkü yaradılış amacımız budur biliriz.
Müslüman insan her yerdedir zaman ve mekan ondadır her şey ona aittir manalandırmak, değerli kılmak onun elindedir peki tüm bunları yapabilecek Müslüman insan nerededir?
‘İslam güzelde Müslümanlar bunun neresinde?!
Diyen büyük komutan Aliya İzzetbegoviç’ i bir kez daha sevgi saygı ve rahmetle anıyorum.
Tüm bunlara sahipken neredeler? Neredeyiz? Bütün dualarım bir gün elindeki değerleri kullanmak için saklandıkları yerden çıkacak olan cesur Müslümanlar içindir!…
Bu yazını kime ithaf edeceksin? diye sordular. Yol boyunca birlikte yürüdüklerime, yol arkadaşlarıma dedim. Müslüman vefa yakışır. Şey bir de yakışanı gerçekleştirmek…
VESSELAM…
BÜŞRATOPCU
ANKARA/OCAK/2013