EN BÜYÜK İDEAL
İdeal, sözlük anlamıyla ülkü yani amaç edinilen şeydir. Peki, nedir ideallerimiz? Makam, mevki sahibi olmak, çok para kazanmak, iyi bir eşe sahip olmak… Çoğumuzun ideal deyince aklına gelenler bunlardır. Makam, mevki sahibi olursan sayılırsın, çok para kazanırsan zaten her şey senin, iyi bir eşin olursa hayatta mutlu olursun. Bir de şöyle diyeyim: Ne olmalıdır ideallerimiz? Her şeyden önce en büyük idealimiz; Allah’ın rızasını kazanmak kendimizi sevdirmek olmalıdır. Doktor olmak istiyorsak ve bunun için çalışıyorsak amacımız Allah rızası olmalıdır. Böylece sadece bu dünya için çalışmış olmayız. Bir hastayı iyileştirdiğimizde onun yüzündeki gülümsemeyi görüp, Allah’ın rızasını kazanmış olursak zaten bundan büyük mutluluk yoktur.
İdeal deyince öncelikle aklımıza olmak istediğimiz meslek gelir. Uzun süre ‘’Ne olsam?’’ diye düşünürüz. Üniversite sınavından sonra tercih yaparız. Herkes bir telaşa kapılır. Tüm aile isteklerini, ideallerini(!) söyler. Onlar için doktor, mühendis ol, saygınlığın olsun yeter. Fakat olmak istediğin mesleği isteyerek, severek ve tabii Allah’ın rızasını kazanma amacıyla yapman gerekir. Her şey yüksek bir puanla, saygın bir üniversiteye girip; sonrasında çok para kazanmak değildir. Böyle olursa o kitapları okumanın, o kadar çalışmanın, gece gündüz emek vermenin bir anlamı kalmaz. Tabir-i caizse boşa okumuş olursun. Suratsız bir şekilde işini yaparsan, insanları mutlu etmeye çalışmazsan sadece arkandan konuşturursun. ‘’ Şu doktor da ne suratsız, yüzü sirke satıyor.’’ derler. Fakat bir de sevdirirsen kendini, hem çok para kazanırsın, hem de Allah’ın rızasını kazanırsın. İşte meslekte de öncelikli amacımız bu olmalıdır.
Benim idealim Allah’ın rızasını kazanmak. Yaptığım her işte, kendimden güzel bahsettirmek. Allah’ın izniyle bu şekilde her şey yoluna girer. İdeallerim de beni mutlu eder.
Ceren Haltaş Kasım/2014/Ankara