DİVAN-I HİKMET
Yesevilik Tarikatı’nın kurucusu Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır. Genel olarak dervişlik hakkında övgülerden bu dünyadan şikâyetten cennet ve cehennem tasvirlerinden, peygamberin hayatından ve mucizelerinden bahsedilir. Dini ve ahlaki öğütler veren şiirlere de yer vermiştir. Hece ölçüsü olarak 4+3 ve 4+4+4 kullanılmıştır.
Kitapta Allah aşkı Peygamber sevgisi işlenmiştir.
Hikmet: Hoş, hayırlı anlamlarına gelir
Sade ve yalın bir dil kullanılmıştır.
Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.
Dörtlük ve beyitle yazılmıştır.
144 hikmet ve 1 münacat’tan oluşur.
Eser Karahanlı Türkçesinin hakaniye lehçesiyle yazılmıştır
İstifham (soru sorma) ve Tecahül-i Arif (bilmezlikten gelme) sanatları kullanılmıştır.
Ahmet Yesevi’nin hikmetlerinin birleşmesiyle oluşmuştur.
Ahmet Yesevi hikmetleri Karahanlı Türkçesiyle söylemiştir.
Hikmetler dini tasavvufi şiirlerdir.
Allah’a yakın olma isteği vardır.
Şiirlerde ulusal öğeler (ölçü, nazım biçimi, yarım uyak) ile İslamlıktan gelme yabancı öğeler (din ve tasavvuf konuları, yabancı sözcükler) bir arada kullanılmıştır.
Eserin uyaklanışı abcd dddb eeeb şeklindedir. Dördüncü dizelerin birbiriyle uyaklı oluşu hatta zaman zaman aynen tekrarlanışı bu şiirlerin musiki ile okunmak için söylendiğini gösterir.
Eser 12.yy’a aittir.
Divan-ı Hikmet’i Ahmet Yesevi yazmamıştır. Ahmet Yesevi’nin kurduğu tarikattaki Şaban Durmuş Ahmet Yesevi’nin görüşlerini ve düşüncelerini kitap haline getirmişlerdir.
Didaktiktir ve manzum bir eserdir.
Divan-ı Hikmet’ten Seçmeler.
Eyâ dostlar kulak salıng uyduğumga
Ne sebebdin altmış üçde kirdim yirge
Mirâc üzre hak mustafâ ruhum kördi
Ol sebebdin altmış üçde kirdim yirge
Altmış birde sermende min ilâhımdın
Eyâ dostlar kop korkar min günâhımdın
Candın kiçip penâh tiley hudâyımdın
Bir ü barın dîdârıngnı körer min mü
Altmış iki yaşda Allah pertev saldı
Başdın ayağ gafletlerini rehâ kıldı
Can u dilim saki u huşum Allah didi
Bir ü barın dîdârıngnı kö’rer min mü
Altmış üçde nida kildi kul yirge kir
Hem cânıng min canânıng min cânmgnı bir
Hû şemşîrin kolğa alıp nefsingni kır
Bir ü barın dîdârıngnı kö’rer min mü
Günümüz Türkçesiyle:
Ey dostlar, kulak verin dediğime,
Ne sebepten altmış üçte girdim yere?
Miraç üstünde hak Mustafa ruhumu gördü,
O sebepten altmış üçte girdim yere.
Altmış birde utanmışım ilahımdan;
Ey dostlar, çok korkarım günahımdan;
Candan geçip penah dileyim Allahımdan;
Bir ve varın (Allah), didarını görür müyüm?
Altmış iki yaşta Allah ışık saldı;
Baştan ayağa gafletlerden kurtarıverdi;
Can ve gönlüm, akıl ve idrakim “Allah!” dedi;
Bir ve varın, didarını görür müyüm?
Altmış üçte nida geldi: Kul yere gir;
Hem canınım, cananınım, canını ver;
Hû kılıcını ele alıp nefsini kır!
Bir ve varın, didarını görür müyüm? Divan-ı Hikmet’ten Seçmeler Kemal ERASLAN
Hazırlayanlar: Merve Nur ALBAYRAK – Esra YEŞİLÖZ